Khaled Hosseini – Uçurtma Avcısı

Khaled Hosseini’nin uluslararası çok satar listesine de girmiş olan bu kitabı hikayenin çekiciliği, akıcılığı ve konusuyla okunmaya değer. Okurken çoğu yerde duygulanmamak elde değil. Dostluk, sadakat ve ihanet hepsi muhteşem bir anlatımla bu kitapta. Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. ‘’Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun,’’ dedi Baba. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.
  • Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın.
  • Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.
  • ‘’Ama yalanla kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleşmek iyidir.’’
  • Ama kendini onun için kurban etmeden önce, bir düşün: Aynı şeyi o senin için yapar mıydı?
  • Yaşam bir trendir, atla.
  • Zaman çok açgözlü bir şey bazen, bütün ayrıntıları çalıp kendine saklıyor.
  • Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
  • En iyisi, unutmak.
  • Bence borcunu ödemenin, gerçek kefaretin yolu da budur: Pişmanlığı iyiliğe dönüştürmek, şerden hayır çıkartmak.
  • Afganistan’da çocuk çok ama çocukluk yok.
  • ‘’Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım, şu yeşil, ekşi elmalardan yedim. Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istesem, annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.’’

Hosseini, K. Uçurtma Avcısı. İstanbul: Everest Yayınları.

Cengiz Aytmatov – Yıldırım Sesli Manasçı, Asker Çocuğu, Beyaz Yağmur

Yıldırım Sesli Manasçı, Asker Çocuğu, Beyaz Yağmur adlı 3 kısa hikayeden oluşan bu kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Bu dünyada insanlar doğar ve ölür. Yalnız yıldızlar ölümsüzdür.
  • İnsanın kendi hayatı, göz açıp geçinceye kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir.
  • Bunca ‘’iyi’’ var mıdır bu dünyada, bunca ‘’iyi’’? Bunca kötüyü bağışlar mı bu dünya, bunca kötüyü?

Aytmatov, C. Yıldırım Sesli Manasçı, Asker Çocuğu, Beyaz Yağmur. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Bir Düşün Sonu – Milan Kundera Üzerine Bir İnceleme

Milan Kundera’nın kitaplarını okuyan ya da okumayı düşünenler için ikincil kaynaklarında kullanıldığı bu kitap yazar ve kitapları hakkında bilgi sahibi olmak için iyi bir inceleme olmuş.

Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • İyimserlik insanın afyonudur!
  • Geçmiş totaliter sistemlerin zorla dayattığı şeyler, bugün moda kisvesiyle, kapitalizmin faydasına, özgürlük adı altında dayatılmaktadır.
  • Kimse masum değildir.
  • Hayat, aynen saat kadranında akrep ve yelkovanın birbirini bitimsizce takip ettiği gibi rutin tekrarlardan oluşur.
  • Mutlak doğru zaten yoktur.
  • Bir insanın insanlık değerini de, onun hayvan sevgisiyle, yani menfaat elde etmeden bir canlıyı sevebilme becerisiyle ölçer: Hayvanlara duyması gereken sevgi ve merhamet sınavında ‘’insan soyu çok büyük bir yenilgi yaşamıştır, bu o kadar temel bir yenilgidir ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan alır’’ (VDH, s. 296).
  • Çok insan, az düşünce vardır.
  • ‘’Affetmek ‘’ ileriye doğru unutmak, ‘’söz vermek’’ ise ileriye doğru hatırlamak olarak düşünülebilir.
  • Dost, silinip gidecek olan geçmiş imgelerimize baktığımız bir aynadır. Kendi geçmişimizin bir şahididir, kendimizi hatırlamamıza yardım eden yedek bellektir.
  • İki insanın birbirinin belleğinde aynı şekilde kalma garantisi yoktur. Bizim unutmadığımız birinin, bizi unutmuş olabileceği gerçeği hüzün verici olabilir.
  • Bugün dünyada, insan hakları adı altında yapılan tüm söylemlerin yalan olduğunu çünkü insanın zaten doğuştan en temel hakkı olan doğup doğmamak seçiminden mahrum olarak dünyaya geldiğini söyler.

Antakyalıoğlu, Z. Bir Düşün Sonu – Milan Kundera Üzerine Bir İnceleme. İstanbul: Can Sanat Yayınları.

Halil Cibran – Kum ve Köpük

İnce bir kitap olmasına karşın, Cibran’ın  aynı Ermiş kitabında olduğu gibi öğrettiği ve sorgulattığı o kadar çok şey var ki bu kitapta. Okurken neredeyse her satırın altını çizmek isteyeceksiniz. Kendinize dair, hayata dair birçok şey bulabileceğiniz bu kitaptan altınız çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Unutkanlık, bir özgürlük biçimidir.
  • Kuştüyü yataklarda uyuyanların düşleri, toprağın üzerinde uyuyanların düşlerinden hiç de daha güzel olmadığına göre, yaşamın adaletine olan inancımı nasıl yitirebilirim?
  • Ağaçlar toprak tarafından gökyüzüne yazılmış şiirlerdir.
  • Dostluk tatlı bir sorumluluktur her zaman, bir fırsat değildir asla.
  • Dostunu her koşulda anlamıyorsan, hiçbir koşulda anlamayacaksın demektir.
  • Cömertlik, senden çok benim için gerekli olan şeyi bana vermen değildir, benden çok senin için gerekli olan şeyi bana vermendir.
  • Kafası yavaş çalışan kişiden daha çok adımları yavaş olan kişiye, kalbi kör olan kişiden çok gözleri kör olan kişiye acıman, doğrusu çok tuhaf!
  • Başkası seni yaralarsa, unutabilirsin; ama onu yaralama sırası sana gelirse, o sana ebediyen içerleyecektir.
  • Bir insanı ancak onun hakkında bildiklerinle yargılayabilirsin. Ama onun hakkında neyi, ne kadar bilebilirsin ki!
  • Karıncanın işinin başından aşkınlığını cırcırböceğinin şarkısından daha çok yücelten kişinin bakış açısı ne kadar da dardır!
  • Senin acılarını değil de sevinçlerini paylaşmaya çalışan insan, Cennet’in yedi kapısından birinin anahtarını yitirecektir.
  • Sırrını rüzgara söylersen, rüzgarın da onu ağaçlara söylemesinden şikayet edemezsin.
  • Altın kusan kişiyi de doyursun Tanrı.

Cibran, H. Kum ve Köpük. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Halil Cibran – Ermiş

İnce bir kitap olmasına karşın, Cibran’ın  öğrettiği ve sorgulattığı o kadar çok şey var ki bu kitapta. Okurken neredeyse her satırın altını çizmek isteyeceksiniz. Kendinize dair, hayata dair birçok şey bulabileceğiniz bu kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.
  • Fakat bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde. Bırakın dans etsin göklerin rüzgarları aranızda. Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin: Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk.
  • Sizler yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklar.
  • Malınızdan mülkünüzden verdiğinizde pek fazla bir şey vermiş sayılmazsınız. Gerçekten vermek kendinden vermektir.
  • Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın göreceksiniz; sizi şimdi sevindiren, bir zamanlar üzenden başkası değildir.
  • Yasa koymaktan haz alıyorsunuz. Ama onları çiğnemekten aldığınız haz daha fazla. Okyanus kıyısında oynayan, durmaksızın kumdan kaleler yapıp, sonra da kahkahalar atarak onları yıkan çocuklar gibi.
  • Siz de en iyi yanlarınızı dostunuza ayırın. Eğer moralinizin bozuk olduğunu bilmesi gerekliyse dostunuzun, bırakın yüksek olduğunu da bilsin. Dostunuz ne içindir ki onu zaman öldürmek için arayasınız? Onu hep yaşanası zamanlarla arayın. Çünkü o sizin ihtiyacınızı karşılamak için vardır, boşluğunuzu doldurmak için değil.
  • Amacınıza doğru sağlam ve cesur adımlarla yürürken iyisinizdir. Ama bu yolda topalladınız diye kötü olmazsınız. Topallayanlar bile geriye doğru gitmezler.

Cibran, H. Ermiş. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Stefan Zweig – Freud Mutluluğun Mimarı

Bu kitapta Zweig’ın gözünden değerlendirilen Freud hakkında birçok bilgi sahibi olacaksınız. Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Ahlaki yönden on dokuzuncu yüzyılda Kant değil ‘’cant’’[1] hüküm sürmüştür.
  • Her olgu birer köleymişçesine akıl emperyalizminin boyunduruğu altına alınmaktaydı sanki.
  • Cehalet her daim katılığa, şiddete önayak olmuştur.
  • Freud’un asıl önemsediği şey insanların ne düşündüğü değil dürüstlüktür.
  • Bazen bir insanın tek başına hakikati açığa çıkarmaya cesaret etmiş olması, çağı değiştirmeye yeterli gelebilir.
  • Freud ruhsal alanda hiçbir şeyin anlamsız ve tesadüften ibaret olmadığını kabul ediyor.
  • Freud için sürçme, düşüncesizce yapılmış bir eylem değil bastırılan bir düşüncenin nihayet iradeye baskın çıkmasıdır. Yani dilimiz sürçerken, yanlışlıkla bir şey yazarken, elimiz yanlışlıkla başka bir nesneye doğru yönelirken, uyanık irademizin söz söylemesine izin vermediği ‘’bir şey’’ dile geliyor aslında.
  • Bir sürçme genellikle itiraf ve kendini ele verme anlamına gelir.
  • Sadece yaşamımızın değil tüm yaşanmışlıkların toplamıyız.
  • ‘’Rüya, kendini gerçekleştirememiş arzudur.’’
  • Rüya, duygu yoğunluğumuzun vanasıdır.
  • Kendini tanımak insanı özgürleştirir.
  • Seri üretimle yaratılan dünya görüşlerine karşıyım.

Zweig, S. Mutluluğun Mimarı. İstanbul: Zeplin Kitap.


[1] (İng.) Riyakarlık

Orhan Kemal – 72.Koğuş

İnsanların ne kadar çıkarcı ve acımasız olduğunu, bir tabak sıcak yemeğin ise ne kadar değerli olduğunu bu kitap sayesinde bir kez daha anlıyorsunuz.

  • ‘’Her zaman tok olmak ne iyi!’’

‘’İnsan rahatça uyuyor…’’

  • Allah açlığı düşmanıma bile vermesin…
  • İnsanlardan yüzde doksan dokuzunun karşılıksız, yaralı parmağa bile işemeyeceği bir dünyada o…

Kemal, O. (2019). 72. Koğuş. İstanbul: Everest Yayınları.