Oscar Wilde – Mutlu Prens

Oscar Wilde’ın çocukları için yazdığı düşünülen Mutlu Prens adlı bu kitapta beş masal vardır. Sadece çocuklara hitap eden bir kitap değil büyüklerin de çoğunlukla okumayı tercih ettikleri ve yaşama dair birçok detay yakaladığı bir kitap olmuştur. Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Ölüm, Uyku’nun kardeşidir, öyle değil mi?
  • Seyahat insanın zihnini geliştiriyor, bütün önyargılarından kurtarıyor.
  • ‘’Nereyi seversen orası senin dünyandır.’’
  • Ben her türlü kabalıktan, terbiyesizlikten nefret ederim, çünkü çok hassasımdır.
  • Hayal gücü olmayan herkes sıradan bir zekaya sahip olabilir. Ama benim bir hayal gücüm var, hiçbir şeyi olduğu gibi görmem, olduğundan çok farklı görürüm.
  • İş işten geçtikten sonra dövünen insanlardan nefret ederim.
  • İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şeydir.
  • En güzel çiçekler çocuklar.
  • Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
  • Kıskançlık feci bir şeydir, herkesin kişiliğini bozar.

Wilde, O. Mutlu Prens. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

John Stuart Mill – Düşünce Ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine

Tüm düşüncelerin kısıtlanmadan, karşıt görüş diye susturulmadan ifade edilebilmesi ne iyi olurdu de mi? İşte bu kitapta doğru-yanlış diye adlandırılmadan her düşüncenin özgürce dile getirilmesinin toplum açısından ne kadar gerekli ve de önemli olduğunu anlatıyor. Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • Bir kişi hariç bütün insanlık aynı görüşte olsa, tek bir kişi karşı görüşte olsa, insanlığın o kişiyi susturma hakkı, o kişinin gücü yetse insanlığı susturma hakkından fazla değildir.
  • Susturmaya çalıştığımız görüşün yanlış bir görüş olduğundan hiçbir zaman emin olamayız; olsaydık bile, onu susturmak yine de kötülük olurdu.
  • Muhakeme, insanlara kullansınlar diye verilmiştir. Hatalı bir şekilde kullanılabileceği için insanlara muhakemelerini hiç kullanmamaları mı söylenmeli?
  • İnsan hatalarını tartışma ve deneyim yoluyla düzeltebilir. Yalnızca deneyimle değil. Tartışma da olmak zorundadır ki deneyimin nasıl yorumlanacağı gösterilebilsin.
  • Dünyaya daha önce farkında olmadığı bir şeyi göstermek; dünyevi ya da ruhani açıdan çok önemli bir konuda yanılmış olduğunu kanıtlamak, bir insanın insan kardeşlerine yapabileceği hizmetlerin en büyüklerinden biridir.
  • Tarih baskı altında tutulmuş gerçeklerle doludur.
  • Gerçeğin asıl avantajı şuradadır: Bir görüş doğruysa, bir kez, iki kez, hatta pek çok kez susturulabilir, ama çağlar içinde onu yeniden keşfedecek insanlar genellikle çıkacaktır, ta ki baskıdan kurtulup bir daha susturulamayacak kadar ilerleyeceği olumlu koşulların ortaya çıkacağı bir döneme denk gelene kadar.
  • Basit kafalar, onlara benimsetilen doğruların en bariz temellerini öğrendikten sonra, geri kalanı için otoritelere güvenebilir.
  • İnsan zihninde çok yönlülük her zaman bir istisna olmuştur, tek yönlülükse kural.
  • Topraklarında yaşayanlar arasında bir görev için daha uygun biri varken başkasını o göreve atayan hükümdar, Tanrı’ya ve Devlete karşı günah işler.
  • İnsanlar her iki tarafı da dinlemek zorunda bırakılıyorsa her zaman umut vardır.

Mill, J. S. Düşünce Ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine. Can Sanat Yayınları.

Alexis De Tocqueville – Demokratik Zorbalık

Demokratik Zorbalık,  Fransız hukukçu, düşünür ve tarihçi Alexis De Tocqueville’in Amerika’da Demokrasi  adlı meşhur kitabının içerisinde de yer almaktadır. Kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:

  • İnsanlar kamusal meselelerle ilgilenmeye doğal bir merak beslemedikleri gibi, çoğunlukla bu konulara ayıracak vakit de bulamazlar. Demokratik devirlerde özel hayat öyle faal, öyle hareketli, arzularla ve iş güçle öylesine doludur ki kimsede siyasi hayata ayıracak ne enerji ne de keyif kalır.
  • Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.
  • Devlet zenginlerin parasını borçlanma yoluyla kendine çekerken, yoksulların üç kuruşunu da tasarruf sandıkları vasıtasıyla keyfince kullanır.
  • Siyaset dünyası değişiyor; artık yeni dertlere yeni dermanlar aramak gerekiyor.
  • Bu zamanın egemenleri sanki insanlarla sadece büyük işler yapmayı hedefliyor. İsterdim ki, daha ziyade büyük insanlar yaratmayı düşlesinler; üründen çok üretene değer versinler ve her bir insanın bireysel düzeyde güçsüz olduğu bir ulusun uzun süre güçlü kalamayacağını, şimdiye dek ürkek ve gevşek yurttaşlardan enerjik bir halk oluşturabilecek ne bir toplumsal form ne de bir siyasal düzenleme bulunabilmiş olduğunu hatırlasınlar.
  • Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor.

Tocqueville, A. D. (2019). Demokratik Zorbalık. İstanbul: Can Sanat Yayınları.