İdam edilmesine karar verilen bir tutuklunun yaşadığı duygu değişimini, ölümü kabul etmeye çalışmasına rağmen yine de son anda bile olsa hala af edilmeyi beklemesinin konu alındığı bu kitaptan altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:
- Yargılayanlar ve mahkum edenler ölüm cezasının toplumdan kendisine zarar veren ve daha sonra da zarar verebilecek olan birini uzaklaştırmanın önemi nedeniyle gerekli olduğunu söylüyorlar. Sadece bu söz konusu olsaydı, müebbet hapis cezası yetecekti. Öldürmek neye yarar? Hapishaneden kaçılabileceğini söyleyerek itiraz edeceksiniz, öyle değil mi? Nöbetçileriniz görevlerini iyi yapsınlar. Demir parmaklıkların sağlamlığına güvenmiyorsanız, hayvanat bahçelerini açmaya nasıl cesaret ediyorsunuz?
- Dürüst bir adam, iyi bir baba, iyi bir oğul, iyi bir koca, iyi bir dost olabilir.
- Manevi acının yanında fiziki acının ne önemi var?
- Oysa yüreğimde cenneti taşıyordum.
- Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim!
Hugo, V. Bir İdam Mahkumunun Son Günü. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.