Erasmus’un dostu Thomas More’u eğlendirmek için yazdığı ve ona adadığı bu ünlü eseri, kendini zeki sanan herkesi iğneleyici bir dille eleştirmekte ve alay etmektedir.
Felsefe ile gülmeyi de birleştiren bu kitabın eşsiz anlatımıyla zaman zaman kendinizi gülmekten alıkoyamayacaksınız.
Altını çizdiğim yerlerden bazıları şöyledir:
- Benim bir cilam ya da herhangi bir ikiyüzlülüğüm yok; ayrıca, kalbimde bulunmayan bir duygunun görüntüsüne alnımda da hiçbir zaman rastlanamaz.
- Doğum yerimi de bilmeyi isteyebilirsiniz; çünkü bugün, bir çocuğun ilk çığlığı attığı yerin, soy sop açısından önemli olduğunu düşünüyorlar.
- En güzel hayat, bilgeliğe hiç bulaşmamış hayattır.
- Sadece delilik, gençliğin hızla geçişini ağırlaştırır ve sıkıcı yaşlılığı uzaklaştırır bizden.
- Maymun, erguvan sarındığında da maymundur.
- Kendinden nefret eden biri, bir başkasını sevebilir mi? Kendisiyle barışık olmazsa, başkalarıyla olabilir mi? Kendi varoluşuyla usanmış ve yorgun ise, bir topluluğa hoşluk getirebilir mi?
- İnsanoğlu kendini bilgeliğe ne kadar verirse, o kadar uzaklaşır mutluluktan.
- Günahlarınız, papazlara ödediğiniz parayla değil; günah korkusu, gözyaşları, uykusuz geceler, yalvarışlar, oruçlar ve diğer iyi eylemlerinizle affedilir.
- Elindeki pergelle, üç eğri çizebilmeyi başaran kendini Euclid sanır.
- Bazılarının yalnızca umudu vardır ve mutlu olmak için, gördükleri düşlerin yeteceğine inanırlar.
- Zamanımızın prenslerine bakın bir; yasadan anlamaz; halk düşmanı; kösnü budalası; özgürlükten, bilgiden ve gerçeklerden ödü kopan; memleketin yararını hiç düşünmeyen; nalıncı keseri gibi kendine yontan birini bulursunuz.
- Vergi toplama haklarını korumak için, ellerine geçirdikleri her tür silahla savaşmaları görülesi bir şeydir. Biçare halkı aldatıp kazandıklarının onda birinden fazlasını almak isterler ve kendilerine eski kitaplardan pay kapmaya çalışır nasıl da keskinleştirir gözlerini! Ama iş, topladıkları vergilerle halka nasıl hizmet etmeleri gerektiğini anlatan bölümlere geldiğinde, körleşir gözleri.
- Bilgilendiğiniz kadar, üzülür, öğrendikleriniz kadar mutsuz olursunuz.
- Bilge kederle, deli neşeyle doludur.
- Bildiğiniz gibi, kral saraylarında bilisizleri ve aptalları, zeki ve önemli kimselere yeğlerler.
- Grekler eskiden: belleği geniş olan iyi konuklardan nefret ederiz, derlerdi.
Erasmus, D. Deliliğe Övgü. İstanbul: Oda Yayınları.
410 total views